FED fonlama oranını %5.25-5.50 arasında sabit bıraktı. FED’den yapılan açıklamada ekonomik faaliyetler güçlü adımlar ile büyüme yönünde ilerlediği, iş kazanımlarının son aylarda yavaşlamakla birlikte güçlü kalmaya devam ettiği ifade edildi. İşsizlik oranı düşük seyrederken enflasyonda yükselme olduğu vurgulandı.
Fed’in diğer değerlendirmeleri ise şöyle: ABD bankacılık sistemi güçlü ve dayanıklı olmaya devam ediyor. Sıkılaştırıcı para koşulları hane halkı/iş dünyasının ekonomik faaliyetlerinde ve enflasyon üzerinde etkili oluyor. Üstelik bu etkiler belirsiz. Komite enflasyon risklerine dikkat çekiyor ve uzun dönemdeki maksimum istihdam ve % 2 enflasyon hedefini koruyor. Bu amaçları desteklemek üzere de federal fonlama oranını % 5.25-5.50 arasında sürdürmeye karar veriyorlar. Komite ek bilgileri ve para politikası göstergelerini değerlendirmeye devam edeceğini belirtiyor. İleride enflasyon hedefi için ek politika uygun görülebilir. Komite para politikasının kümülatif etkilerini, para politikasının ekonomi üzerindeki gecikmeli etkilerini, enflasyonu, ekonomik ve finansal gelişmeleri değerlendirmeye devam edileceği ve hazine menkullerinin azaltılacağı vurgulanıyor.
Ekonomik projeksiyonda GSYİH için medyan beklentiler 2023 için % 2.1, 2024 için % 1.5 ve 2025 için % 1.8’dir. Bu projeksiyonlar 2023 ve 2024 haziran beklentilerinin üstündedir. İşsizlik oranı projeksiyonları 2023, 2024 ve 2025 için sırasıyla % 3.8, % 4.1 ve % 4.1 olmuştur. Komite üyelerinin işsizlik projeksiyonları hazirandaki projeksiyonlarına göre tüm yıllar için düşmektedir. Üyelerin enflasyon için projeksiyonlarına baktığımızda 2023 için % 3.3, 2024 için % 2.5 ve 2025 için % 2.2’dir. Daha önceki projeksiyonlarına göre 2024 yılı hariç diğer iki yıl için 0.1 puan artış söz konusudur. Çekirdek enflasyon projeksiyonları aynı yıllar için sırasıyla % 3.7, % 2.6 ve % 2.3’tür. Bu yıl için üyeler önceki projeksiyona göre çekirdek enflasyonda düşüş beklemektedir. 2024 yılı için çekirdek enflasyonun % 2.6 da oluşmasını 2025 te ise 0.1 puan artması projekte ediyorlar. Ayrıca üyelerin çoğunluğu 2023 projeksiyonlarında politika oranında artış öngörülüyor.
Fed Başkanı Powell, yaptığı konuşmada maksimum istihdam ve fiyat istikrarı hedefini yinelemiştir. Yüksek enflasyonun getirdiği zorlukların farkında olduklarını ve enflasyonu % 2 hedefine geri getirmek için çabaladıklarını ifade etmiştir. Fiyat istikrarı olmadan ekonomi ve işgücü piyasasının düzgün işlemeyeceğini vurgulamıştır. Bu amaçla politika faizinin yükseltildiği ve menkul kıymetlerin azaltılmaya devam edeceğini vurgulamıştır. Sıkılaştırmanın etkilerinin ise yeni hissedilmeye başlandığını belirtmiştir.
Ekonomik faaliyetlerde büyüme olduğu ve konut sektöründe faaliyetlerde yükseliş olduğunu ifade eden Powell, yüksek faiz oranlarının sabit yatırımlar üzerinde etkili olduğunu belirtiyor. İşgücü piyasası koşulları sıkı olsa da arz-talep uyumu açısından dengelenme var. Reel faiz oranları nötr politika oranı tahminlerinin üzerinde. Uygun oldukça oranı yükseltilmesi gündemde ve enflasyonun hedef düzeyine doğru gittiğinden emin olana kadar da sıkı para politikasında devam edilecek.
Powell, basının sorularını cevaplarken ikna olma konusuna vurgu yapmıştır. Enflasyonda geriye yönelik bir eğilim olduğunu ancak yine bundan ikna olmak istediklerini söylemiştir. Üyeler arasındaki projeksiyon farklılıklarının normal olduğunu ve doğrudan bir sonuca varmak istemediklerini belirtmiştir. Enflasyonu hedefine getirmede kendilerini iyi hissetmek istediklerini ve şu aşamada temkinli hareket etmeyi uygun görmekteler. Para politikasının gecikmeli etkilerini görmeden faiz oranının en yüksek nereye gidebileceğinin söylemenin zor olduğunu belirtiyor. Powell ayrıca, yüksek büyümenin kaynağı konusunda hem arz hem de talebin etkili olduğu ancak tüketici harcamalarının güçlü olduğunu ifade ediyor. Büyüme-faiz oranı ilişkisinde büyümeden ziyade enflasyon odaklı olduklarını vurguluyor. Petrol fiyatları, otomotivdeki grevler ve öğrenci borçlarının ekonomik etkileri Komite tarafından değerlendirilmektedir. Bunun gibi pek çok riskler koleksiyonuna dikkat ediyorlar. Dezenflasyon sürecinde hem arz hem de talep koşulları etkili. Birbirinden tamamen ayırmak zor olduğunu ifade ediyor. Projeksiyonların farklı olması konusunda bu durumun halkın güvenini etkileyebileceğini, ancak belirsizlik ortamında bu durumun olabileceğini söylüyor. Faizin şimdi sabit bırakılmasında, daha önce hızlı hareket edilmesinin faydasının olduğu şimdi ise yavaş ilerlemenin uygun olduğu kanaati hakim.