Yapılan değerlendirmeler finans piyasalarında genel olarak görünümün ılımlı olduğu yönünde. Dolar gelişmiş ülke paraları karşısında değerli kalmaya devam ediyor. Gelişmiş ülkelere göre getiri farklılıklarında ılımlı artışlar var. Çin ekonomisinde konut sektörü sorununa işaret ediliyor ve büyüme ile ilgili iyimser düşünceler azalıyor. Uzun dönemli hazine getirilerinde ise reel getiriler söz konusu. Ancak enflasyon telafisinde ufak düşüş var. Bu da enflasyon beklentilerinin çıpalanmasına neden oluyor. Uzun dönemli nominal getirilerde bir artışın, ekonomik verilerin beklenenden güçlü gelmesi, nötr faiz oranında olası bir artış, ekonomik ve politik belirsizliklerdeki artış ve hazine yoluyla daha fazla borçlanma söz konusu olursa oluşabileceği belirtiliyor.
ABD ekonomisinde işgücü arz-talebi arasındaki dengesizlik azalıyor. Tüketici fiyat enflasyonu yüksek olsa da yavaşladığına dair sinyaller var. Tüketicilerin kısa dönemli enflasyon beklentileri azalsa da pandemi öncesi düzeyin üstünde kalıyor. Orta ve uzun dönemli enflasyon beklentileri ise pandemi öncesi on yıllık dönem ile aynı aralıkta. GSYIH da büyüme güçlü. Özel sektör harcamaları, sabit yatırımlar GSYIH’nin güçlü olmasını destekliyor. Ancak dış ticaret açığında genişleme var.
Dış ekonomik büyümede ise yavaşlama söz konusu. Bir yandan Çin’deki gayrimenkul piyasasında artan sorunlar diğer yandan artan parasal sıkılaşma Avrupa’da büyümenin yavaşlamasında etkili oluyor. PMI ve iş dünyası güven endeksi bu durumun devam edeceği sinyalini veriyor. Dış manşet enflasyon düşse de yüksek kalmaya devam ediyor. Enerji fiyatları özellikle etkili. Bu da bazı gelişmiş ülke merkez bankalarının politika faizlerini yükseltmesine neden olmakta. Gelişen ülkelerde ise bazı merkez bankaları politika faizlerini aynı tutarken bazıları düşürmektedir.
Tahminler, ABD’de 2024 ve 2026’ya doğru GSYİH da büyümesinde yavaşlama öngörüyor. Toplam ve çekirdek enflasyon bu yılın sonuna doğru % 3.5 civarında olması bekleniyor. 2026 da % 2’ye düşeceği tahmin ediliyor. Güçlü işgücü piyasası hane halkı harcamalarını artırıyor, ancak bazı hane halkının da yüksek enflasyon baskısı altında olduğuna da dikkat çekiliyor. Hane halkının fiyat hassasiyeti devam ediyor. İş dünyasındaki koşullar iyi, girdi maliyetlerinde azalma ve tedarik zincirinde iyileşme söz konusu. Ancak Üyeler otomotiv sektöründeki greve dikkat çekerek üretimde yavaşlama ve fiyatlarda artış olabileceğine ve bunun otomotiv fiyatları üzerinde yukarı yönlü baskı oluşturabileceği ifade ediliyor. Tarım sektöründe gelen sinyaller de karmaşık.
Enflasyonun yavaşlamaya devam ediyor. Özellikle mal fiyatlarındaki düşüş, arz koşullarındaki iyileşme ve düşen konut hizmet fiyatları bu yavaşlamada etkili. Ancak ekonomik görünümde belirsizlik hakim. Otomotiv sektöründeki grev, Çin’deki yavaşlama belirsizliğe katkı sağlıyor. O yüzden Komite üyeleri para politikasında sıkı duruşun devamında hem fikirler. Politika oranının pik seviyelerine yakın olduğunu belirtiyorlar ve para politikası kararlarında odağın politika oranının ne kadar yükseltilmesi noktasından, ne kadar süre ile sınırlayıcı düzeyde tutulması noktasına değişmesi gerektiğine işaret ediyorlar.
Sonuç olarak Fed üyeleri ekonomik faaliyetlerin güçlü adımlarla büyümeye devam ettiğini ifade ediyor. İş kazanımları son aylarda biraz yavaşlasa da görünüm güçlü olduğu belirtiyor. İşsizlik düşük, enflasyon ise yüksek seyrediyor. Finans piyasası açısından ABD bankacılık sistemi güçlü ve dayanıklı. Firma ve hane halkı için sıkı kredi koşulları ekonomik aktivite, işe alım ve enflasyon üzerinde etkili ve ancak bu etkinin kapsamı belirsiz. Bu yüzden üyeler enflasyon risklerine dikkat çekiyorlar. Ek politika gereksinimi için para politikasında sıkılaştırmanın kümülatif etkileri dikkate alınmaya devam edilecek. Üyeler % 2 enflasyon hedefi ile uyumlu gittiği için Federal fonlama oranının devamına karar verdiklerini ifade ediyorlar. Daha önce planlandığı gibi bilanço varlıkları azaltılmaya devam edilecek. Uygun para politikası duruşu için ekonomik görünüm ile ilgili gelen bilgiler gözlenmeye devam edecek, işgücü piyasası koşulları, enflasyon baskıları, enflasyon beklentileri ve finansal ve uluslararası gelişmeler yakından izlenileceği belirtiliyor. Her ne kadar bir sonraki toplantılarda politika faizinde artırma yönünde beklenti olmasa da son jeopolitik gelişme (İsrail-Filistin Savaşı) bu eğilimin değişeceğine işaret ediyor.