TCMB politika faizini % 35’e yükseltme kararı almıştır. TCMB’nin sıkılaştırma sürecinin devam kararında dezenflasyonun en kısa sürede tesisi, enflasyon beklentilerinin çıpalanması ve fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın kontrol altına alabilme amaçları etkili olmuştur. Enflasyonun yılın üçüncü çeyreğinde hedeflenenin üzerinde gerçekleştiği ifade edilmiş, kur ve ücret kaynaklı maliyet baskılarının ve vergi düzenlemelerinin fiyatlar üzerindeki etkisinin genel olarak tamamlandığı belirtilmiştir. Buradan hala bir miktar geçiş etkisi olduğunun beklenti dahilinde olduğu görülüyor. Yurt içindeki güçlü talep, hizmet fiyatlarındaki katılık ve enflasyon beklentilerinin bozulmasının enflasyonun yukarı eğimli olmasına neden olduğu belirtiliyor. Enflasyonun yıl sonunda Enflasyon Raporu’ndaki tahmin aralığının üst sınırına yakın gerçekleşeceği ancak aylık seyrinin yavaşlama eğiliminde olacağı ifade ediliyor.
TC Merkez Bankası’da Kanada ve Güney Kore Merkez Bankaları gibi jeopolitik gelişmelere dikkat çekiyor. Petrol fiyatlarının enflasyon üzerinde risk oluşturabileceği vurgulanıyor. Doğrudan yabancı yatırımlar, finansman koşullarındaki seyir, rezervlerdeki artış, talepteki canlanma ve TL varlıklara olan talebin artmasının fiyat istikrarına katkıda bulunacağı öngörülüyor. Kurul, her zamanki gibi para politikasındaki sıkılaşmanın gerektiği zaman ve gerektiği ölçüde olacağını ve orta vadede belirlenen enflasyon hedefine ulaşılabilecek şekilde politika faizinin belirleneceğine işaret ediyor. Politika faiz kararının beklentiler dahilinde gerçekleşmesi olumlu, şeffaflık güçleniyor, metin sade ve anlaşılır. Ancak açıklamada dış dinamiklerden ziyade iç dinamiklere daha fazla vurgu yapılıyor. Jeopolitik gerilim çok öne çıkarılmamış bu da biraz bu konuda piyasada bir karmaşıklığa yol açılmaması düşüncesinin etkili olabileceğini gösteriyor. Yine de net bir şey söylemek için Kurul toplantı özetini beklemek gerek.