Tutanaklarda ilk olarak finansal piyasalarda dünyadaki enflasyonun düşme eğilimine ilişkin iyimser görüşlerin arttığına işaret ediliyor. ABD ve euro bölgesi arasında verilerde artan farklılığın piyasa verilerinin yorumlanmasını güçleştirdiği ifade ediliyor. ECB’nin bir önceki toplantı sonrası UK enflasyon oranlarındaki yükseliş ve ABD’de güçlü ekonomik veriler euro’nun kısa dönemli forward kur oranlarının yükselmesine yol açsa da ABD tüketici fiyat endeksi ve PMI’nın beklenenden düşük gelmesi bu oranının yön değiştirmesinde etkili olduğu ancak hala yüksek düzeylerde seyrettiği belirtiliyor Piyasa bu toplantı için çıkacak faiz kararını 25 baz puan olarak fiyatlamıştı. ECB anketinden çıkan sonucun Reuters ve Bloomberg araştırmaları ile uyuşması ECB para politikasının öngörülebilirliğini güçlendiriyor. Piyasalar sürpriz karar ile karşılaşmıyorlar.
Euro bölgesi risksiz getirilerinde, ABD oranları ve euro para politikasının değerlendirmeleri önemli. Varlık fiyatlarının makro ekonomik verilere duyarlılığı oldukça güçlü. Özellikle ABD’den sürpriz veri gelmesine hassasiyet oldukça yüksek. Finansal bağlılığın bu anlamda sıkı olduğu görülebilir.
Piyasadaki değişimler EUR/USD kurunun aynası olduğu söylenebilir. Euro kurundaki değer düşüş ve yükselişlerini bu değişimleri takip ediyor. İthal fiyatlarının azalmasının enflasyonist baskıları hafifletmesinin sonucu olarak Eylül 2022’den bu yana nominal efektif kurda % 15 in üzerinde bir değerlenme olduğu vurgulanıyor.
Ancak finansal piyasalarda enflasyonist baskılar devam ediyor. 1 yıllık forward enflasyon telafilerinde negatif arz şoklarından ziyade talep kaynaklı bir yukarı yönlü baskı görülüyor. Uzun dönemli enflasyon görünümünde de risk algısı devam ediyor. Enflasyonla bağlantılı swap kurlar euro bölgesinde enflasyonun telafisinde güvenilir bir gösterge olarak görülüyor. Getiri eğrisinde tersine eğilim piyasa katılımcılarının resesyon endişelerini artırıyor. Hisse ve kredi piyasaları ise dirençli kalmaya devam ediyor.
Küresel ekonomik çevrenin yılın ilk yarısında dirençli olduğu ancak son haftalarda bu eğilimini kaybettiği ifade ediliyor. Küresel ticaretteki olumsuz gelişmeler nedeniyle küresel PMI’da düşme yaşanıyor. Petrol fiyatları artarken gaz fiyatlarında bir düşme söz konusu. Metal fiyatları aynı kalırken gıda fiyatları da yükseliyor.
Euro bölgesi ile ilgili son göstergeler zayıf bir gelişime işaret ediyor. Bileşik PMI Nisan 2023’den bu yana düşüyor. Bu da yılın ikinci ve üçüncü yarısı için zayıf GDP performansı demek. İmalat sektörleri daralmaya işaret ederken hizmetler daha güçlü performans sergiliyor. Özellikle turizm sektörü. Özel tüketimde artan tasarruflardan dolayı biraz düşme var. Konut yatırımları son iki çeyrekte azalmış durumda. Benzer durum konut satışlarında da görülüyor. Anket sonuçlarına göre firma siparişleri azalıyor. İşgücü piyasası güçlü ve işsizlik tarihi seviyelerinden düşük. İstihdam hizmet sektöründe artıyor.
Enflasyon (HICP) haziranda % 5.5’ e düştü. Enflasyonun sürükleyicilerinin değiştiğine dikkat çekiliyor, enflasyonun dış kaynakları azalırken, iç kaynaklı olumsuzluklar artıyor, özellikle yükselen ücretler ve karlar bunda etkili. Enerji fiyatları düşüyor, gıda fiyat enflasyonu da düşüyor ama hala yüksek. Hizmetler enflasyonunda artış var. Sonuçta enflasyonda yavaşlama eğilimi olsa da hala yüksek seyrediyor. İklim değişiklikleri gıda enflasyonu için yüksek riske işaret ediyor. ECB para politikasında güçlü duruşunu enflasyonu hedefe geri getirmek için korumakta ısrarlı. ECB bu açıdan faiz oranlarının “gerektiği sürece yeterince kısıtlayıcı bir seviyeye ayarlanması” nı öneriyor.
Küresel ekonomik aktivitelerdeki momentum kaybı ve Çin’deki piyasa beklentilerinin yavaşlamasına dikkat çekiliyor. Euro bölgesinin Çin ile ticareti, bu yavaşlamanın dikkatle takip edilmesini gerektiriyor. Tabi ki küresel düşüşün tek kaynağı Çin değil. ABD’ de oluşabilecek resesyon olasılığına da dikkat çekiliyor.
Euro bölgesine ilişkin modeller durgunluk işaret ederken projeksiyonlar gerilemeye işaret ediyor. Gösterge veriler arasındaki ilişkinin zayıfladığına dikkat çekiliyor. Bu yüzden daha fazla verinin ve güncellemenin önemine işaret ediliyor.
Euro bölgesinde kısa dönemli büyüme görünümündeki bozulma pandemi ve enerji şokları ile ilişkilendiriliyor. Yüksek enerji ve iklime bağlı maliyetler, rekabet düzeyini olumsuz etkiliyor. Sanayi ve hizmetler sektöründen gelen sinyallerde önemli tartışma konusu olmuştur. Sanayide daralma varken, hizmetlerde iyileşme görülmekte. Para politikasının etkisi hizmetler sektöründe gecikmeli ve uzun zamana yayılarak etkiliyor. Euro bölgesinin geçmişe göre giderek daha fazla hizmet temelli ekonomi olduğu vurgulanıyor. İmalat sanayi sektöründe faiz oranı elastikiyeti Euro Bölgesinde ABD ekonomisinden daha fazla. ABD’de imalat sanayi sektörüne güvenin yüksek olduğu ve rekabet gibi yapısal faktörlerin euro bölgesinde imalat sanayinin faize duyarlı olmasına neden olduğu vurgulanıyor.
Hükümetlerin muhtemel bir enerji krizine karşı desteklerini sürdürmeye devam etmesinin önemine işaret ediliyor. Bu orta dönemli enflasyonist baskıları yenebilmek için önemli. Mali politikalar euro bölgesini daha verimli olması için dizayn edilmeli. Yüksek kamu açıklarının önüne geçilmeli. Ulusal bütçe planlarında sıkılaşma bekleniyor ve bu sıkılaşma dezenflasyon sürecini desteklemeli.
Ancak ekonomik görünüm belirsiz olmaya devam ediyor. Büyüme de aşağı yönlü risklerde Ukrayna-Rusya savaşı ve artan jeopolitik tansiyonlar etkili oluyor. Bu olumsuz süreçler kırılgan bir uluslararası ticari çevre yaratıyor.
Son gelen enflasyon sonuçları üyeler için sürpriz olmadığı ifade ediliyor. Manşet enflasyondaki düşüşte enerji ve gıda fiyatları etkili. Enflasyon dinamikleri dıştan içe yöne yöneldiğine dikkat çekiliyor. Çekirdek enflasyonun yaz aylarında yüksek kalacağına işaret ediliyor.
Enflasyon görünümü belirsiz ve aşağı ve yukarı yönlü riskler taşımaya devam ediyor. Enerji ve gıda maliyetleri, beklenenden yüksek olan ücret artışları ve karlar yukarı yönlü riskleri oluştururken, zayıf talep aşağı yönlü riski oluşturuyor. Enflasyonda daha çok iç dinamikler kaynaklı endişeler artıyor. Enflasyonda gelecek dönemlerde bir sürpriz beklenmese de olası iklim ve gıda krizinin yukarı yönlü riskleri artırabileceği vurgulanıyor. Ortalama ödünç verme ve kredi standartlarında bir sıkılaşma söz konusu. Firma ve hane halkının kredi talebi düşüyor.
Göstergeler zayıf büyüme ve manşet enflasyonda azalmaya işaret ediyor. Ücret-fiyat spirali devam ediyor. Enflasyona ilişkin bir sonraki dönemlerde gelecek veriler enflasyonun düştüğü şeklinde yorumlanmasını daha net sağlayabilir. Böylece geniş kapsamlı bir görünüm enflasyonun düştüğüne ilişkin kesin emareler oluşacaktır. Para politikasında aşırı sıkılaşmanın enflasyonu hedeflenen düzeye getirmeyeceğine dikkat çeken ECB, 25 baz puan artış yaparak, bir sonraki kararın gelecek toplantıda belirleneceğini bunun da o dönemki veri ve risk yönetimi yaklaşımı çerçevesinde olacağını vurgulasa da toplantıda konuşulanlar bir sonraki toplantı içinde faizde artış gelebileceğine işaret ediyor.